Kulaklık Kullanmanın Zararı Varmı?

Kaynak: https://cicidoktorum.com/2021/07/28/kulaklik-kullanimindaki-tehlike/

İçinde bulunduğumuz uzay çağının sadece teknolojide değil tüm alanlarda bir devrim yaptığına hepimiz canlı olarak şahit oluyoruz. Çünkü artık teknoloji her alanın içinde. İletişim, sanat, bilim, spor ve aklımıza bile gelmeyecek çoğu alanda teknoloji çok önemli bir yer tutuyor. Bir de pandemi şartlarında aşırı derecede artan çevrimiçi ders, seminer ve toplantı gibi faaliyetler de artık hayatımızın oldukça önemli bir parçası olmaya başladı.

Şimdilerde özellikle iletişim cihazlarında, müzik ve ses dinleme sistemlerinde sürekli kullandığımız kulaklıkları 30 yıl kadar önce neredeyse sadece “walkman” dinlerken takardık! Etrafı rahatsız etmememizi sağlayan ve istediğimiz şiddette dinleme yapabilmemize olanak veren bu aparatlar aslında kulağımıza farkında bile olmadığımız birçok zarar veriyorlar.

Herşeyin azı karar çoğu zarar demiş atalarımız. Ne kadar güzel söylemişler! Bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki; günlük 1 saati aşan sürede kulaklık kullanmak işitsel sistemlerimize yani iç kulağımıza geri döndürülemez hasarlar verir. Özellikle ince frekanslı sesleri( kadın sesi, çocuk sesi, kapı zili sesi, dijital sesler, vb.) duymamızı sağlayan iç kulak hücreleri bu durumdan çok daha fazla ve çok daha erken etkileniyorlar. Bu nedenle “kelimeleri anlama kapasitesi” diye adlandırılan parametre bozuluyor ve kişi sesi duyduğu halde kelimenin ince harflerini net duyamadığı için kelimenin tamamını doğru olarak algılayamıyor. Örneğin “pantolon” dendiği halde “kantaron”olarak algılanabiliyor kelime. Ya da “makara” ile “matara” kelimeleri karışabiliyor.

Yüksek desibelli müzik dinlemek de aynı şekilde ince frekanslı seslere olan hassasiyetimizi azaltabiliyor. Kulaklık kullanırken haliyle yüksek sesli dinleme fırsatımız oluyor ve sesi olabildiğince açabilme özgürlüğüne sahip olabiliyoruz. Bu da istemeden iç kulak hücrelerimizin kısa sürede ölmesine yol açabiliyor. Bunun sonucunda kulak çınlama ve uğultuları, ileri dönemde de işitme azlıkları meydana gelebiliyor.

Kulaklık kullanmanın bir olumsuz etkisi de dış kulak yolu dediğimiz kulağın dış deliğinden kulak zarına kadar olan silindir şeklindeki boşluğun kendi kendini temizleyebilme ve atık maddeleri dışa doğru yönlendirebilme yeteneğinedir. Kulak yolunun kapalı kalması içeriden dışarıya doğru olan temizleme faaliyetini baskılar. Bu da kulak yolu cildinin sağlıklı kalmasını zorlaştırır. Çok sıklıkla kulaklık kullanan kişilerde egzama veya kulak kiri( buşon) birikimi daha çok görülür.

Az da olsa kulaklık kullanırken hijyen açısından da sıkıntı yaşanması olasılığı var. Başkasının kullandığı kulaklıklar ya da kendi kulaklığımızın dezenfekte edilmeden tekrar kullanılmasının dış kulak yolu enfeksiyonlarına davetiye çıkarabileceği akılda tutulmalı.

Ne tür kulaklık kullanıyor olduğumuz da önemli. Kulağımızı dıştan tam kapatan büyük kulaklıklar işitsel hasarlar yönünden daha az zararlıdır. Ama kulak yolunu en az diğer küçük kulaklıklar kadar kapattıkları da bir gerçektir.

Özellikle çocuk ve gençlerde kulaklık kullanımının yaygınlaşması, ileri dönemlerde onlara iç kulak ve dış kulak hastalıkları bakımından sıkıntı çıkaracak gibi duruyor. Süre olarak sınır koymak gerekiyor. Bu amaçla 1 saat olmasa bile günlük kullanımın 3 saatten fazla olmamasına ama 1 saat kullanım sonrası mutlaka ara verilmesine yani en az yarım saat kadar kulakların açık olmasına dikkat etmek, mümkün olabiliyorsa sağ ve sol kulağa dönüşümlü olarak kulaklık uygulamak yerinde olacaktır. Bir de kulağın temizlik faaliyetini en çok geceleri yaptığını bildiğimiz için geceleri ve özellikle de uyurken kulaklıkları kulakta bırakmamak yine çok doğru bir hareket olacaktır.